Ülkemizde
artan araç fiyatlarıyla birlikte artık en çok rağbet gören sektörlerin başında ikinci
el araç sektörü geliyor. Önce pandemi dönemi, sonrasında tüm dünyada yaşanan çip krizi
derken ülkemize giren sıfır araç sayısı azalmış ve sıfır araç sektörü
tüketicinin talebini karşılayamaz duruma gelmiştir.
Bu durum ikinci el araç piyasasının hareketlenmesine sebep olmuş ve bu sektörde
ticarete ciddi bir ivme kazandırmıştır.
Sektörde artan ticaret hacmi birçok sorunu
da beraberinde getirmiştir. Sektörün güncel sorunlarının
başında ‘araç satış sözleşmesi yapmamak’ gelmektedir. Sözleşme yapmadan yapılan
araç alım-satımlarında yaşanan sorunlara örnek vermek gerekirse;
1- Araç fiyatlarının
ülkemizde bir gecede %10 arttığı düşünülürse aracın gerçek
bedeli bir sözleşme ile taraflarca sabitlenmediğinde gönderilen kapora
bedeline rağmen araç sahipleri sonradan fiyat yükseltebilmekte ve
bu durum tarafların mağduriyetine yol açmaktadır. Aynı zamanda
bazen de kapora bedeli elden verilmekte ve anlaşmanın
sonradan bozulması ile karşı tarafa ödeme yapıldığının ispatı çok zora
girmektedir. Oysaki kapora bedeli ödenmeden önce sözleşme yapıldığında satıcı sözleşmede yazan bedelin üzerine fiyatı çıkartamayacak ve
kapora bedelini almadığını iddia edemeyecektir. Araç satış sözleşmesine mutlaka ödeme şekline ilişkin; satış bedeli,
alınan kapora, peşinat, kalan
miktar gibi kalemler yazılmalıdır.
2 - Araçta mevcut
darbe, boya, onarım gibi mevcut durumları sözlü
olarak söylenip alıcının bilgisi dahilinde olsa da mevcut
durum sözleşme ile sabit olmadığında aracı satan kişiler
satış sonrasında aleyhlerinde araçtaki ayıptan kaynaklı açılmış davalar
ile karşılaşabilmektedirler. Sonrasında dava masrafları, yargılama
giderleri, karşı taraf avukat vekalet ücreti, araçtaki ayıbın bedeli oranında
tazminat derken üç kuruş
kazanmak için yaptıkları ticaretten fazlasıyla zararlı çıkabilmektedirler.
Hukuken alıcının bildiği ayıplardan ötürü satıcının
sorumluluğu ortadan kalkmaktadır. Ancak alıcının ayıpları
bildiğini ispat yükü satıcıdadır. İspatlayamazsa alıcının
ayıpları bilmediği varsayılır. Noter satış sözleşmesinde yer alan genel ifadeler ise satıcının sorumluluğunu ortadan
kaldırmaz. Bu sebeple taraflar aralarında araç satış sözleşmesi
yapıp aracın anlaşmaya uygun olarak eksiksiz bir şekilde alıcıya teslim edildiğine dair
bir madde koymalı, araç hakkında hazırlatılan
ekspertiz raporu da bu sözleşmenin
ekine eklenmelidir.
3 -Bilindiği üzere
taraflar vergisel yükümlülüklerden kaynaklı olarak noter satış sözleşmesine çoğu zaman aracın gerçek satış
bedelini yazdırmamaktadırlar. Taraflar araç satış sözleşmesi yaparak eksik ödeme veya araca sonradan gelecek haciz, rehin vs. gibi borç kaynaklı şerhlerin
de önüne geçerler.
Bu sebeple 2.el alım-satım işi ile uğraşan kişilere tavsiyemiz, yaptıkları
araç alım-satımını bir sözleşme ile bağlayıcı
(cezai şart vs.) hale getirmeleridir. Tarafların cezai
ve hukuki sorumluluğunu doğrudan ilgilendiren araç alım-satım sözleşmelerinin hazırlanması
ve bu konuda yaşanacak ihtilaflardaki davalarda hak kaybı
yaşanmaması adına alanında uzman bir avukat ile çalışmaları önem taşımaktadır.
Av. Azim Burak Yel'den danışmanlık
alabilirsiniz.
Telefon: 0 (532)
317 43 85